Eski Rize baro başkanı deneyimli hukukçu Av. Hüseyin Karaahmetoğlu?na Av. Kevser Yıldırım en çok merak edilen ve konuşulan soruları sordu.
"Yargının sokakta eleştirilmesi çok tehlikeli bir yol"
Son günlerde yargı kararlarının artık sokaklarda bile konuşulduğuna dikkat çeken Avukat Hüseyin Karaahmetoğlu, bunun çok tehlikeli olduğunu vurguladı. Deneyimli hukukçu Karaahmetoğlu, "Sosyal medyada kimliksiz kişilerin ortaya attığı paylaşımlar kamuoyunda etkili oluyor. Yine yazılı ve görsel basında gücü olan kişi veya topluluklar yargıyı baskı altına alıyor. Bunlar çok tehlikeli bir yoldur, biz hukukçular yargımıza sahip çıkmalıyız" dedi.
Avukat Hüseyin Karaahmetoğlu, avukatlık mesleği hakkında konuştu. Avukatların sorunları, baroların durumu ve yargı sistemi hakkında açıklamalar yapan deneyimli isim, özellikle meslekle ilgili sorunların çığ gibi büyüdüğüne dikkat çekti. Genç avukatların zor şartlar altında çalıştığını belirten Karaahmetoğlu, baroların bir adım atmamasını eleştirdi. Yargı kararlarının son günlerde sosyal medya dahil sokaklarda bile konuşulmasına da dikkat çeken Karaahmetoğlu, bunun çok tehlikeli olduğunu belirterek, hukukçuları uyardı.
"SORUNLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR"
Bir dönem Rize Baro Başkanlığı, Rizespor yöneticiliği, birçok vakıfta görevlerde bulunan Hüseyin Karaahmetoğlu, avukatlık mesleği hakkında konuştu. Karaahmetoğlu, "Avukat sayısının artmasıyla mevcut avukatlar mesleği yapamıyor, parasal olarak da sıkıntılar var. Avukatlarla ilgili sorunlar bir çığ gibi büyüyor. Avukatların çoğu maddi imkansızlıklar yüzünden asgari ücretle başka bir büroda veya başka bir işletmede çalışıyor. Avukatlık mesleği açısından son derece üzüntü vericidir. Avukat, devlete yük olmadığı için hukuk fakültesi sayısı artıyor. Bu nedenle avukat sayının artması dava alma, para kazanma ihtimalleri azalıyor. Bunlar ciddi sorunlardır ve çözülmesi gerekiyor. Ancak bununla ilgili uzun yıllardır herhangi bir girişimde bulunulmadı. Avukatların kamu görevi ifası göz ardı edilerek, sanki serbest ticarette bir meslekmiş gibi değerlendiriliyor. Çoğu avukat gerçekten zor şartlar altında, ofisinin kirasını verecek durumda değil, yine çoğu avukat iş arıyor. Bunları üzülerek görüyorum, bir an önce avukatlık mesleğiyle ilgili devletin kararlar alması gerekiyor" diye konuştu.
"BÖLÜNME HİÇBİR İŞE YARAMADI"
Baro başkanı olduğu dönemlerde Barolar Birliği'nin toplantılarında bazı öneriler sunduğunu ifade eden Karaahmetoğlu, "25 yıl önceki önerilerdi, o önerilerin bir kısmı bugün gerçekleşti. Mesela yeşil pasaport olayı, bazı avukatların görevlerinden dolayı kamu görevlisi olarak kabul edilmesi gibi birkaç öneri var. Bazıları gerçekleşmedi, bunun nedeni ise baroların tek vücut halinde hareket etmemeleridir. Barolar avukatların haklarını arama noktasından çok uzaklar. Avukatların haklarını ararken, öneri getirmeleri lazım. Barolara şöyle bir öneri getirmiştim: Barolara katma değer oranın yüzde 18 olduğu dönemde dedim ki bu oran yüzde 8 olsun, en azından avukatların eline para kalabilir. Ancak yüzde 18'den yüzde 20'ye çıktı. Avukatlar makbuz keserken ciddi sıkıntılar yaşıyor. Önce bunları çözmek lazım, bölünmekle bir şey yapılacak düşüncesi vardı. Ama gördüğümüz gibi bölünme de hiçbir işe yaramadı. Baro başkanı olduğum dönemde yurt dışındaki baroları da ziyaret ettim. Oralarda bölünme falan yok. Bölünmenin hiçbir zaman avukatlık mesleğine katkı getireceğini düşünmüyorum" dedi.
"ŞİRKETLEŞME BİR TÜRLÜ YAPILAMADI"
Son dönemlerde gündeme gelen avukatların şirketleşme konusunun aslında çok eskiye dayandığını belirten Karaahmetoğlu, "Şirketleşme konusunda avukatların masraflarının çoğunu şirket muhasebesine kaydetmek mümkündü. Avukatlara yine birçok olumlu katkıları olacağını düşünüyorum. Ancak bu şirketleşme hükümetler tarafından bir türlü yapılamadı. İşte baro bu tür konuların üzerine gitmelidir. Ben tüm baroları da bu konuda eleştiriyorum. Avukatlık mesleğiyle ilgili hiçbir öneri görmüyorum. Şu an yapılan da bir görev, hak arama da bir görevdir ama avukatlık mesleğinin iyileştirilmesiyle ilgili adımlar atılması lazım. Avukatlık mesleğinin onurunun dışında ekonomik olarak da rahatlatmak için bir şeyler yapılması gerekiyor. Ama hiçbir barodan bunu görmüyoruz ya da duymuyoruz" ifadelerini kullandı.
"İSTİNAF NEDENİYLE İNSANLAR MAĞDUR OLUYOR"
İstinaf mahkemelerinin kurulması hakkında da konuşan Karaahmetoğlu, "Avrupa Birliği'nin önerileri doğrultusunda bu mahkemeler kuruldu. Kontrol mekanizmasını arttırma amacı güdüyordu. Ama bugün gelinen noktada istinaf yargıya ayak bağı oldu. Daha uzun bir yargılama olduğu için istinafın yerinden Türk hukukuna göre düzenlenmesi gerekiyor. Mesela belirli davaların istinafta kesinleşmesi ve verilen kararın Yargıtay'a gitmemesi lazım. Bana göre istinaf yargının sırtına bir kambur olmuştur. İstinafta davalar ve daireler kilitlenmiş durumda, kiracı-ev sahibi gibi en küçük konuların bile istinaftan çıkışı 2 buçuk yıl sürüyor. İnsanlar mağdur oluyor, vatandaşlar ve biz avukatlar da bu durumda şikayetçiyiz" dedi.
"BASINDA GÜCÜ OLANLAR YARGIYI BASKI ALTINA ALIYOR"
Yargının artık sosyal medyada ve sokaklarda konuşulduğunu ifade eden Karaahmetoğlu, "Yargıyı eleştirebilirsin ama yargının tartışılmaması lazım. Savcı ve hakimlerin sayısının artması, eğitimlerinin yeterli olmaması, mantar gibi açılan hukuk fakültelerinde eğitimin kalitesiz olmasından dolayı yargı sokaklarda tartışılmaya başlandı. Ben olsam hukuk fakültelerinin sayısını 10'a düşürürüm. Aynı durum tıp fakülteleri içinde geçerlidir. İkisi de insanla ilgidir. Bu mesleklerin devlet tarafından korunması, her üniversitede hukuk fakültesinin açılmasının önüne geçmek gerekiyor. Yoksa konu sokaklara taşar. Piyasada öyle bir karışıklık çıktı ki dava kaybedince sanki hakim sattı oluyor, herkes birine suç atıyor. Sosyal medyada kimliksiz kişilerin ortaya attığı paylaşımlar kamuoyunda etkili oluyor. Yine yazılı ve görsel basında gücü olan kişi veya topluluklar yargıyı baskı altına alıyor. Bunlar çok tehlikeli bir yoldur, biz hukukçular yargımıza sahip çıkarak, bunların önüne geçmeliyiz. Burada en önemli görev biz hukukçulara düşüyor. Adaletin doğru ve düzgün işlediğini anlatabilirsek bunların önüne geçebiliriz" şeklinde konuştu.
"AVUKATLIK MESLEĞİNİ EZEN BİR SİSTEM VAR"
Geçmiş ve günümüz kıyaslaması yapan Karaahmetoğlu, "Geçmişte çok zor şartlar altında mesleğe başladık. Bugün yine genç arkadaşlarımız da zor şartlarda mesleğe başlıyor. Biz de dava bulmakta zorlanıyorduk, genç arkadaşlarımızda bu konuda sıkıntı yaşıyor. Geçmişin ve günümüzün sorunları tartışılabilir ancak bugün meslektaşlarımız çok daha zor şartlar altında mesleklerini icra ediyorlar. Adliyelerde meslektaşlarımıza olan bakış açısındaki sıkıntılar arttı. Mesela geçmişte bir kaleme gidince avukatlara daha saygılı ve seviyeli davranıyorlardı. Bugün kalemlerde avukatların yüzüne bakmıyorlar. Azarlar şekilde davranıyorlar, bunların önüne geçmek lazım. Konu hep barolara geliyor, barolar bunları, araştırmalı ve çözüme ulaştırmalıdır. Bu tür sıkıntılar çok büyük, başımıza çok enteresan şeyler geliyor ancak tecrübemizle bunları aşıyor. Ancak yeni mesleğe başlayan avukat arkadaşlarımız sorunları çözemiyor. Avukatın yaşlısı ve genci yoktur. Avukatlık mesleğini toplumda ezmeye çalışan bir hukuk sistemi var. Bu konuda Adalet Bakanlığı ve barolar önlem almalıdır. Tüm bunlar çözülmedikçe avukatlık mesleğindeki sorunlar da konuşulmaya devam eder" dedi.
Mimar, Haberleri, Gelişmeler
Merkez mahallesi mutlu han sokak no:17/2 Bartın/Sakarya
info@insaathaberajansi.com.tr